19-02-2017, 04:53 PM
Yılın merakla beklenen korku/gerilim türündeki Resident Evil 7 incelemesine geçmeden önce gelin serinin tarihine kısa bir göz atalım.
Capcom tarafından geliştirilen Resident Evil serisi ile tanıştığımızda tarihler 1996’yı gösteriyordu. Resident Evil 3: Nemesis ile şaşalı dönemini yaşayan, Resident Evil 4’ten sonra ara oyun serileri dahil olmak üzere çöküşe geçen Resident Evil serisi, bu yıl Resident Evil 7: biohazard ile küllerinden yeniden doğdu.
Bakalım FPS kamera açısına geçen Resident Evil 7 gerçekten övüldüğü kadar güzel mi?
Resident Evil 7 inceleme
Bizimkisi bir aşk hikayesi
Resident Evil 7’nin işlemiş olduğu konu tam olarak bu olmasa da oyunun ilk 15 dakikasında size bu yansıtılıyor. Ana karakterimiz Ethan, iş gezisine giden Mia ablamızı geziden bir türlü dönemediği için öldü sanar. Mia, ölmeden önce Ethan’a bir video göndermiş ve telaşlı bir şekilde her şeyin yoluna gireceğini söylemiştir. Ancak bu, Ethan’ın Mia’yı son görüşü olmayacaktır.
Ethan, 3 yıl gibi bir süre sonra Mia’dan esrarengiz bir mail daha alır. (Ablamız mail üzerinden yürüyor)
Eşinin yasını tutan Ethan, Mia’nın ölmediğini öğrenince deli danalar gibi sevinir (!) (Oyundaki sevinme o kadar yapmacık ki eşini kaybetmiş bir adam yıllar sonra eşinin ölmediğini öğrenince böyle sevinmez). Mailde Mia’nın ölmediği ve Dulvey, Louisiana’daki Baker çiftliğinde olduğu yer almaktadır. Ethan, atlar arabasına hiç bir şeyden habersiz başlar Baker çiftliğine doğru sürmeye.
Ethan, Baker çiftliğine tek başına yürek yemişçesine gelir ve içeri girer. Aman tanrım o da ne içeri girdiği kapı biranda kapanır ve oyunun sonuna kadar açılmaz. (!) Ethan evde gezinmeye başlar bir kaç ipucu bulur. Ve mutlu son! Ethan’ın karşısına bir kaç araştırmadan sonra eşi Mia çıkar. Evet eşimizi bulmuşuzdur ancak kaybettiğin kıza dönde bir bak istedim edası ile Mia gerçek yüzünü ortaya çıkarır ve içine cin kaçmış gibi Ethan’a saldırır.
Hikayemiz artık başlamıştır. Mia neden böyle davranmaktadır? Bizi hiç mi sevmedi? Aramadık diye mi kızdı? Mia’nın içine giren şey ne? gibi sorular Spoiler içeriğeceği ve oyunun ilerleyişinde anlaşılacağı için konumuzu burada kesiyoruz. Demo bitti. Satın almak için lütfen tıklayın. Şaka şaka. Gelelim oyunun yapısına ve sunduğu atmosfere.
FPS, korku oyunu için ideal
Resident Evil 7: biohazard, jumpscare gibi klişe korku öğelerini çok az miktarda barındırdığı için daha çok gerilimli atmosferi ile dikkatimi çekti. Korku/gerilim türündeki oyunları yaklaşık 30 dakika oynayıp silen biri olarak Resident Evil 7: biohazard’ı sırf atmosferi için bitirdiğimi belirteyim. FPS moduna geçiş yapan seri, gerilimin dozunu arttırıyor.
TPS modunda hiç olmazsa arkamızdan, sağımızdan/solumuzdan neyin geleceğini görebiliyordu. FPS’te ise arkamıza döndüğümüzde neyle karşılaşacağımız belli değil. Umarım RE serisi bundan sonra hep FPS modunda devam eder.
Ancak buradan oyundaki gerilimin jumpscare’dan (bir anda görünüp korkutma) ibaret olduğu çıkmasın. Oyunun karanlık yapısı, çevredeki öğeler ve karanlık bir odandan alaksız bir şekilde süzülen top gibi öğeler yüzünden ha şimdi bir şey olacak ha şimdi canavar çıkacak karşıma diye gerilip duracaksınız.
Oyunun ses ve grafikleri oldukça yerinde. Zaten korku oyununda renk skalasına bakayım, kaplamalar yüksek çözünürlükte mi ve karakter modellemeleri nasıl olmuş gibi öğeler ikinci planda kalıyor. Ancak buna rağmen Resident Evil 7’nin grafiklerinin gayet başarılı olduğunu 10 üzerinden 8 puan alabileceğini belirteyim.
Oyundaki ses efektleri ise gerilimin dozunu arttırıyor. RE7’de en çok sevdiğim soundtrack ise kayıt noktaları için geldiğimiz güvenli bölgelerde çalan müzik oldu. Evet oyunda kayıt noktaları var. Ses kayıt cihazı gibi görünen alete tıklayıp, oyundaki ilerlemelerinizi kaydetmeniz gerekiyor.
Resident Evil 7'nin konusu nasıl?
Resident Evil 7, oynanabilirlik konusunda da gayet başarılı. Oyunda hiç bir bug’a veya glitch’e rastlamadım. Peki, grafik ve oynanabilirlik, oyunu değerlendirmede tek başına yeterli mi? Tabii ki de hayır. Oyunun bize sunduğu bir de konu var. Spoiler içermeden oyunun konusunu kısaca değerlendireyim.
Ethan’ın eşinin peşinden koştuğu Resident Evil 7’nin konusu vayy tam film gibi olmuş etkisi yaratmıyor. Sıradan bir konusu olan RE7, bu konuyu renklendirmek adına küçük bulmacalara yer vermiş. Bu bulmacaları çözmek çok vaktinizi almasa da aynı yerlere gidip gelmek canınızı sıkabiliyor.
Oyunun sonuna kadar bir çiftlikte hapsoluyorsunuz. Baker ailesinin gazabından kaçmak için bir oraya bir buraya koşturup, karşınıza çıkan ne olduğu belli olmayan yaratıkları öldürüp ya da benim yaptığım gibi kaçıp (korkaklıktandeğil mermi sınırlı!) duruyorsunuz.
Oyunda yaklaşık 3 boss savaşı oluyor. Bunlardan testere kullandığımız şavaş, oyunda kan sevenleri çok mutlu edecek. Ancak boss savaşları pek zorlayıcı değil. Oyundaki bossların güçsüz olması güzel bir seçim olmuş.
Resident Evil 7’nin en çok eleştirilen yanı ise oynanış süresinin kısa olması. Yaklaşık 8 saat gibi bir gameplay sunan RE7, bence gayet kararında bir süre sunuyor. Ancak oyunda havada kalan üstü kapatılmayan konular var. Bunlar da DLC olarak şimdiden satılmaya başlandı. Konu DLC’si satma modasına maalesef Capcom da ayak uydurmuş.
Oyunun ana hikayesinde yer alan bölümleri çaktırmadan çıkartıp, DLC adı altında satmak ne kadar ilkel tartışılır. Ancak bu merakımı dindirmek için RE7’nin DLC’lerine para vermeyeceğim anlamına gelmiyor.
RE7’yi genel olarak değerlendirecek olursak parasını hakettiğini gerilim/korku oyunu oynayamayanları bile merak unsuru sayesinde sürüklediğini söyleyebiliriz.
Puanlama
Grafik: 8
Ses: 9
Konu: 7
Genel: 8
Bir masal var yaşar, uzaklarda
Bu ömür yetmez ona kavuşmaya