25-07-2013, 12:23 AM

Çarşı’nın son metni, Sadri Alışık’ın Şakayla Karışık filmindeki mahkeme sahnesine Turist Ömer selamı çakıyor.
Çarşı, kamuoyuyla paylaştığı metinde “Uluslararası Astronomi Birliği, Pluton için ‘Artık gezegen değil’ dediğinde, kandırılmışlık duygusuna kapılmanın ne olduğunu iyi bildiğimiz için ‘Bi dakkaaa!’ dedik. ‘Hepimiz Pluton’uz’! Hasankeyf, yunuslar, sokak hayvanları… Bilemedik, bilemedik, bilemedik. Daha çok sevmemekmiş asıl suçumuz, bilemedik. Karadeniz için haykırdık; kimsenin diline, genzine o çaylar dökülmesin diye. Karadeniz’e kanser araştırma hastaneleri yapılsın diye inim inim inledik. Van'a 8 değil, 18 konteynır alamamaktır vicdani suçumuz. 17 Ağustos’taki acıyı biz neden daha çok hafifletemedik ki? Henüz biber gazı da icat olmadıydı üstelik. Biz buna yangınız. (…) Biz de geç kalmışız be Schindler, evet. İnsanlık için, halkımız için daha çok güzellikler yapabilirdik. Düğün nedir bilemedik; ama cenazelerimizi hep kendimiz kaldırdık. Evvellerimiz ve geleneğimiz olduğu için, dayatılana karşı çıkıp başka bir dünyayı mümkün görebiliyoruz. O yüzdendir ki, ‘Her şeyin, herkesin bir fiyatı vardır’ diyen meymenetsiz patronun suratına parayı çarpan güzel abimizi sinema salonunda alkışladığımız anın heyecanını hep içimizde yaşıyoruz. Tarih, bugüne kadar söylediğimiz her sözün ve yaptığımız her şeyin şahididir. Bizim hakikatimiz, isnat edilenlerle değişmez. ‘Ağaçları sulamanın bir adalet, dikene su vermenin ise bir zulüm olduğunu’ çok ama çok, çok iyi biliyoruz. Bizim aradığımız şey bambaşka. Şairin dediği gibi, ‘Ne ağaca benzer ne de buluta’. Hukuk ve ahlak kurallarının kesiştiği yerde vicdan arıyoruz biz, vicdan!” dedi.

Bu olağanüstü metin, Sadri Alışık’ın Şakayla Karışık filminin mahkeme sahnesine Turist Ömer selamı çakıyor:
“Sizler, hepiniz, hepiniz, hepiniz hakem olun abiler... Yaa bu maç be. Tıpkı bir maç. Ama böyle hayat sahasında oynanıyor. Oyuncuları bizleriz. Topumuz da namusumuz, vicdanımız, insanlığımız. Ben, ben Osman. Ofsayt Osman. Söyleyin be... Allah rızası için söyleyin. Gene mi atamadım golü ha? Bu da mı gol değil be?
“Sadri Alışık yaşıyor olsaydı” demişti Cem Yılmaz, “biz hepimiz evde oturuyor olurduk.” Doğrudur, zaten Sadri Alışık’ın oyunculuğunu tarif etmeye çalışmak sözcüklere işkencedir, Önder Özen’in o çok şık “haddim değil” tavrından başka bir şans bırakmaz insana. Sadri Alışık; tarifsizdir, biriciktir, İstanbul gibidir. Tıpkı Çarşı gibi.
Sadri Alışık, Çarşı’yı görseydi şöyle derdi herhalde: “Biz içi dışı bir insanlarız. Cam gibi. Yüzüme bak, ensemden içimi gör.”
Hayır şöyle derdi: “Sus be çocuk, beni de ağlatacaksın!”
hürriyet

Bir masal var yaşar, uzaklarda
Bu ömür yetmez ona kavuşmaya
