12-03-2012, 01:21 PM
Gidip herhangi bir teknoloji şirketinin bilgisayar aksesuarları reyonuna şöyle bir bakındığınızda en çok dikkatinizi çeken markadır Logitech. Fareden klavyeye, ses sisteminden kameraya kadar sunduğu aksesuarlar arasında gezindikçe her bir ürünün oldukça ilginç özelliklere sahip olduğunu görürsünüz. İçine taktığınız pille 1 yıl çalışabilen fareler, oyun oynarken kaç roketiniz kaldığını gösteren özel LCD ekrana sahip klavyeler, 5.1 ses sistemlerini taklit eden kulaklıklar, boyundan büyük sesler çıkaran hoparlörler üretir Logitech…
Üstelik de işine tarz katarak üretir, güzel üretir. Sadece fonksiyonuyla değil, ergonomisi ve görünümüyle de insanı etkileyen bir tarafı vardır Logitech ürünlerinin.
Açıkçası BTnet.com.tr olarak akıllı telefon ve tabletlerin giderek yaygınlaştığı bir dünyada aksesuar dünyasının bu değişime nasıl uyum sağlayacağı konusuna uzun zamandır değinmek istiyorduk. Konu bu olunca da bu işi en iyi yapan şirketlerden olan Logitech’in Türkiye ofisine bir ziyaret kaçınılmaz olmuştu.
İyi ki de gitmişiz. Zira bizi sıcak bir misafirperverlikle karşılayan Logitech Türkiye Ülke Müdürü Mustafa Uyar‘la konuşurken gördük ki, gerçekten bu konuda konuşulacak çok şey var. Biz de aklımızdaki soruları kendisine yönelttik.
Elbette ki Türkiye’den söz açmayı da ihmal etmedik.
Logitech’in gözünden bakıldığında aksesuarların geleceği hangi platformlarda şekilleniyor?
Mac ve Mac sistemleri etrafında gelişen pazar oldukça ilginç bir hale gelmeye başladı. Bu konudaki hızlı gelişim yeni bir platformun yolunu açıyor. Hatta Mac tabanlı bilgisayar satışlarının 2015 yılında PC satışlarının önüne geçeceğine dair bir öngörü bile var. Burası aksesuar konusunda önemli bir alan.
Günümüzde hızla yaygınlaşan bir diğer ilgi çekici ürün grubu da tabletler. Bu alanda özellikle de iPad 3 ve Windows 8 tabanlı tabletlerin piyasaya çıkmasını heyecanla bekliyoruz.
Türkiye’deki önceliklerinizi de bu tarz aksesuarlar mı oluşturuyor?
Türkiye’deki önceliğimiz kablosuz teknolojiler ve kablosuz aksesuarlara odaklanmış durumda. Türkiye’de halen tüketicilerin kablosuz ürünlere olan bağlılığı devam ediyor. Örneğin satılan klavyelerin yüzde 70’ini hala kablolu klavyeler oluşturuyor.
Bu durum bizi bu konuda düşünmeye itti. Neden kullanıcıları halen kablosuz ürünler kullanma konusunda ikna edemediğimizi düşünmeye başladık. Bununla ilgili olarak bir tüketici araştırması da başlattık. Pazarlama stratejilerimizi buradan gelen bilgiler doğrultusunda yeniden şekillendirmeyi planlıyoruz. Buradan çıkacak sonuçları da kısa zaman içinde sizlerle paylaşacağız.
Tüketicilerin kablosuz ürünleri henüz istediğiniz ölçüde sahiplenmemesinin arkasında yatan sebepler neler olabilir?
Bundan birkaç yıl öncesine kadar kablosuz ürünlerin fiyatının yüksek oluşu, tercih noktasında önemli bir dezavantaj oluşturuyordu. Ama artık bu dezavantaj önemli ölçüde ortadan kalktı. Bugün baktığınızda 19 liraya kablosuz fare, 39 liraya kablosuz klavye, 59 liraya kablosuz set satın alabiliyorsunuz.
Bunun yanında konfor, kullanım rahatlığı ve pil ömrü gibi konular da önemli. Bugün ergonomik tasarımlar eşliğinde klavyelerde 3 yıl, farelerde 1 yıl pil ömrü sunabiliyoruz. Dolayısıyla bunlar da artık seçimin önünde bir engel değil. Bu yıl bunları yaygınlaştırmak için uğraşacağız.
Mac aksesuarları haricinde tabletlerde de önemli gelişmeler olacağını söylediniz. Sizin bu alana yönelik hazırlığınız ne durumda?
Tabletlerin yaygınlaşması son zamanlarda en çok gündeme gelen konulardan biri. Özellikle de gençler tablete ilgi gösteriyor. 2-3 tane dizüstü bilgisayarı olup yanında tablet kullananlar da var. 2011 yılında Türkiye’de 125-130 bin adet tablet satıldığı ve bunların da yarısını Apple ürünlerinin oluşturduğu düşünülüyor.
Biz de bunlara yönelik yeni aksesuarlarımızı piyasaya süreceğiz. Kulaklık, klavye ve hoparlörler tabletlere yönelik öncelikli olarak duyurusunu yapacağımız ürünler olacak.
Biz açıkçası tablet aksesuarlarımızı piyasaya sürmek için iPad 3’ün boyutlarının belli olmasını bekliyoruz. Benzer aksesuarları iPad 2 için de üreteceğiz ama asıl aksesuar konumlandırmamız iPad 3 üzerine olacak. Tabletler konusundaki bir diğer gündemimizi de Eylül-Ekim gibi çıkacak olan Windows 8 tabanlı ürünler oluşturuyor.
Genel olarak baktığınızda biz teknolojik anlamda içine inovasyon katmadığımız ürünlerle rekabete girmeyi uygun görmüyoruz. Sattığımız şey kılıf veya çanta değil. Bizim işimiz bağlantıyla, teknolojiyle, yenilikle ilgili. İnternette dolaşan, film seyreden, müzik dinleyen kullanıcıların bu deneyimini farklı bir noktaya taşımayı amaçlıyoruz. Bu anlayışımızı tabletlere de taşıyacağız.
Tabletlerin tüketicilerin aksesuara olan ilgisini azaltacağını düşünüyor musunuz?
Bundan 4 yıl kadar önce, üzerinde ses sisteminden kameraya kadar her türlü donanımı barındıran dizüstü bilgisayarlar iyice yaygınlaşmaya başladığında insanlar bunun Logitech’in işlerini ne ölçüde etkileyeceğini merak ediyordu. Fakat zaman gördük ki dizüstü bilgisayarlar masaüstü bilgisayarlardan bile daha fazla aksesuar tüketiyor. İnsanlar bugüne kadar dizüstü bilgisayarlarıyla yaşadıkları deneyimi daha ileri taşımak için klavyeden fareye, ses sisteminden kameraya kadar birçok şey bağladılar. Yani etkileşim merkezi değişti, ama aksesuar ihtiyacı aynen devam ediyor.
Şimdi benzer şekilde tablet çağında ne yapacağımız soruluyor. Tabletler için de durum aynı. Tabletlerin de birçok aksesuara ihtiyacı var ve içinde bulunduğunuz koşullara, kullanım amacınıza göre tabletleri de aksesuarla beslemeniz gerekecek.
Tablet alanında iyi bir ürün yelpazesiyle geleceğiz ve özel toplantılar eşliğinde bunların duyurusunu yapacağız. Renkli koleksiyonlar, kablosuz ürünler, gelişime açık olduğunu düşündüğümüz tüm alanlar bizim erişim sahamıza dahil.
Konu renkli koleksiyonlardan açılmışken, piyasada kişisel beğenilere hitap eden farklı renk ve desenlerdeki ürünlerinizi uzun zamandır görüyoruz. Türkiye’de özellikle tutan bir renk veya desen var mı?
Her yıl tüketicilerin karşısına farklı kişisel zevklere uygun renk ve desenlerde ürünlerle çıkıyoruz. Bilgisayar aksesuarlarının görünümü de artık kişisel bir aksesuar kadar önemli olmaya başladı. Biz de bu ihtiyaca uygun olarak kullanıcıların çantalarıyla, hatta ayakkablarıyla uyumlu olacak ürünler çıkarıyoruz. Koleksiyonumuz her yıl yenileniyor. Bu yaz yine modaya yönelik renkli bir koleksiyonun tanıtımını yapacağız.
Bu konuda sadece renk değil, desen üzerine de çalışıyoruz. Örneğin lale ve parmak izini birleştiren faremiz Türkiye için bu yılın gözde renk ve desen kombinasyonunu ortaya koyan ürünümüz oldu (ed: yandaki resim).
Bu ürünlerle sadece kadınları mı hedefliyorsunuz? Erkekler de ilgi gösteriyor mu?
Bu tarz ürünlerle özellikle kadınlara ve gençlere seslenmeyi amaçlıyor, aksesuarlarla dijital dünyayı renklendirmeyi vaat ediyoruz. Ama bunlar sadece kadın işi değil. Erkekler de rengine ve desenine göre bu tarz ürünlere ilgi gösterebiliyorlar.
Doğal olarak bu tarz renkli ürünler farklı pazarlama taktiklerine ihtiyaç duyuyor. Örneğin renkli ve desenli ürünlerimizin tanıtımında sadece teknoloji yayınlarıyla sınırlı kalmayıp, yaşam tarzına odaklanan yayınlarda da yer aldık. Blog yazarlarıyla projeler geliştirdik. Çevrimiçi hayatın dışında da farklı etkinliklerde tüketicilere ulaşmaya çalıştık.
Oyun konusunda da oldukça geniş bir ürün gamına sahipsiniz. Bu alanda neler yapacaksınız?
Yıl sonuna kadar önem vereceğimiz konulardan biri de PC’lerinde oyun oynayan kullanıcılar olacak. Bu konuda PC’lere yöneldik, çünkü konsol tarafında konsol üreticileri kendi aksesuarlarıyla pazarda hakimiyet kuruyorlar ve bize pek iş kalmıyor.
Bu alanda fare, kulaklık ve klavye ürünlerimizle var olacağız. Ayrıca Türkiye’deki kullanıcıların Türkçe klavyeye doğal olarak ne kadar önem verdiklerini de satış rakamlarından biliyoruz. Bu gerçekten hareketle oyuncular için tasarlanmış G105 ve G510 klavyelerimizi Türkçe olarak tüketicilerle buluşturacağız.
Oyunculara yönelik farelerden MX500 modelimizi G400 olarak yeniden yorumladık. Bu alanda G300 modeli giriş seviyesi, G700 üst seviye ürün olarak yer alıyor. Bu ürünleri teknoloji marketlerinden tek başlarına, veya anlaşmalı üreticilerin oyun için tasarlanmış üst uç sistemleriyle birlikte özel oyun paketleriyle birlikte satın almak mümkün olacak.
Türkiye’nin aksesuar konusunda kendine özgü ihtiyaçları var mı? Bu konuya yönelik çalışmalar yaptınız mı?
Ürünlerin özelleştirme ihtiyaçları konusunda zaman ve bölgeler arasında büyük farklar var. Siz bir ürünü özelleştirmek istediğiniz sürece özelleştirebilirsiniz. Türkiye için de böyle. Eminim ki Türkiye’deki kullanıcıların ürün ve fonksiyon olarak kendilerine özgü bir takım talepleri olacaktır. Biz bununla ilgili olarak Türkiye’deki tüketicilerin eğilimlerini ve beğenilerini ortaya koymak üzere araştırma yapma niyetindeyiz. Hangi renkleri seviyoruz? Teknolojiye nasıl bakıyoruz? Bunları bilmek, anlamak önemli.
Böyle bir proje ortaya koysanız Logitech bunu üretir mi?
Türkiye Logitech’in odaklandığı ülkelerden biri. Bu konuyla ilgili yatırımlar da yapıyor. Yine de masaya yeni bir şey koyduğunuzda bu rekabet ölçeğinde değerlendirilir. Yapılan iş kurumun stratejisiyle ve şirketin gittiği yönle uyumlu olmalıdır. Hani ortaya bize özgü bir şey koysak mutlaka hemen üretilir diyemem, ama göz ardı edilmez.
Şirketin Türkiye’ye genel olarak bakışı nedir?
Türkiye tüm dünyadaki şirketler için ilginç bir konuma geldi. Makro ekonomik büyüme hızı ve genç nüfus yoğunluğu sayesinde herkes gözünü Türkiye’ye dikmiş durumda. Bizim gibi ülkelerin fırsatları daha net hissediliyor ve şirketler bize daha dikkatli bakıyorlar. Biz Logitech Türkiye ofisi olarak 7. yılımızı doldurduk. Bu sürede tüketicilerle etkileşim adına çok yol aldık ve büyük bir birikim oluşturduk. Niyetimiz bu aktiviteleri büyüterek devam ettirmek.
Türkiye hem büyük, hem büyüyen bir pazar. Türkiye’deki tüketiciler bugüne kadar kullandığı ürünleri yenileriyle değiştirdiğinde fark yaşayacağını çok hızlı algılıyor. Yeniliklere bu ölçüde hevesli olan yapan bir toplumda doğru zamanda doğru yatırımı yapanlar, tüketiciyi dinleyenler ve anlayanlar başarılı olacak. Biz Türkiye’de yıllardır devam ettirdiğimiz çift haneli büyüme rakamlarından son derece memnunuz. Bunu da aynen devam ettirmek istiyoruz.
Üstelik de işine tarz katarak üretir, güzel üretir. Sadece fonksiyonuyla değil, ergonomisi ve görünümüyle de insanı etkileyen bir tarafı vardır Logitech ürünlerinin.
Açıkçası BTnet.com.tr olarak akıllı telefon ve tabletlerin giderek yaygınlaştığı bir dünyada aksesuar dünyasının bu değişime nasıl uyum sağlayacağı konusuna uzun zamandır değinmek istiyorduk. Konu bu olunca da bu işi en iyi yapan şirketlerden olan Logitech’in Türkiye ofisine bir ziyaret kaçınılmaz olmuştu.
İyi ki de gitmişiz. Zira bizi sıcak bir misafirperverlikle karşılayan Logitech Türkiye Ülke Müdürü Mustafa Uyar‘la konuşurken gördük ki, gerçekten bu konuda konuşulacak çok şey var. Biz de aklımızdaki soruları kendisine yönelttik.
Elbette ki Türkiye’den söz açmayı da ihmal etmedik.
Logitech’in gözünden bakıldığında aksesuarların geleceği hangi platformlarda şekilleniyor?
Mac ve Mac sistemleri etrafında gelişen pazar oldukça ilginç bir hale gelmeye başladı. Bu konudaki hızlı gelişim yeni bir platformun yolunu açıyor. Hatta Mac tabanlı bilgisayar satışlarının 2015 yılında PC satışlarının önüne geçeceğine dair bir öngörü bile var. Burası aksesuar konusunda önemli bir alan.
Günümüzde hızla yaygınlaşan bir diğer ilgi çekici ürün grubu da tabletler. Bu alanda özellikle de iPad 3 ve Windows 8 tabanlı tabletlerin piyasaya çıkmasını heyecanla bekliyoruz.
Türkiye’deki önceliklerinizi de bu tarz aksesuarlar mı oluşturuyor?
Türkiye’deki önceliğimiz kablosuz teknolojiler ve kablosuz aksesuarlara odaklanmış durumda. Türkiye’de halen tüketicilerin kablosuz ürünlere olan bağlılığı devam ediyor. Örneğin satılan klavyelerin yüzde 70’ini hala kablolu klavyeler oluşturuyor.
Bu durum bizi bu konuda düşünmeye itti. Neden kullanıcıları halen kablosuz ürünler kullanma konusunda ikna edemediğimizi düşünmeye başladık. Bununla ilgili olarak bir tüketici araştırması da başlattık. Pazarlama stratejilerimizi buradan gelen bilgiler doğrultusunda yeniden şekillendirmeyi planlıyoruz. Buradan çıkacak sonuçları da kısa zaman içinde sizlerle paylaşacağız.
Tüketicilerin kablosuz ürünleri henüz istediğiniz ölçüde sahiplenmemesinin arkasında yatan sebepler neler olabilir?
Bundan birkaç yıl öncesine kadar kablosuz ürünlerin fiyatının yüksek oluşu, tercih noktasında önemli bir dezavantaj oluşturuyordu. Ama artık bu dezavantaj önemli ölçüde ortadan kalktı. Bugün baktığınızda 19 liraya kablosuz fare, 39 liraya kablosuz klavye, 59 liraya kablosuz set satın alabiliyorsunuz.
Bunun yanında konfor, kullanım rahatlığı ve pil ömrü gibi konular da önemli. Bugün ergonomik tasarımlar eşliğinde klavyelerde 3 yıl, farelerde 1 yıl pil ömrü sunabiliyoruz. Dolayısıyla bunlar da artık seçimin önünde bir engel değil. Bu yıl bunları yaygınlaştırmak için uğraşacağız.
Mac aksesuarları haricinde tabletlerde de önemli gelişmeler olacağını söylediniz. Sizin bu alana yönelik hazırlığınız ne durumda?
Tabletlerin yaygınlaşması son zamanlarda en çok gündeme gelen konulardan biri. Özellikle de gençler tablete ilgi gösteriyor. 2-3 tane dizüstü bilgisayarı olup yanında tablet kullananlar da var. 2011 yılında Türkiye’de 125-130 bin adet tablet satıldığı ve bunların da yarısını Apple ürünlerinin oluşturduğu düşünülüyor.
Biz de bunlara yönelik yeni aksesuarlarımızı piyasaya süreceğiz. Kulaklık, klavye ve hoparlörler tabletlere yönelik öncelikli olarak duyurusunu yapacağımız ürünler olacak.
Biz açıkçası tablet aksesuarlarımızı piyasaya sürmek için iPad 3’ün boyutlarının belli olmasını bekliyoruz. Benzer aksesuarları iPad 2 için de üreteceğiz ama asıl aksesuar konumlandırmamız iPad 3 üzerine olacak. Tabletler konusundaki bir diğer gündemimizi de Eylül-Ekim gibi çıkacak olan Windows 8 tabanlı ürünler oluşturuyor.
Genel olarak baktığınızda biz teknolojik anlamda içine inovasyon katmadığımız ürünlerle rekabete girmeyi uygun görmüyoruz. Sattığımız şey kılıf veya çanta değil. Bizim işimiz bağlantıyla, teknolojiyle, yenilikle ilgili. İnternette dolaşan, film seyreden, müzik dinleyen kullanıcıların bu deneyimini farklı bir noktaya taşımayı amaçlıyoruz. Bu anlayışımızı tabletlere de taşıyacağız.
Tabletlerin tüketicilerin aksesuara olan ilgisini azaltacağını düşünüyor musunuz?
Bundan 4 yıl kadar önce, üzerinde ses sisteminden kameraya kadar her türlü donanımı barındıran dizüstü bilgisayarlar iyice yaygınlaşmaya başladığında insanlar bunun Logitech’in işlerini ne ölçüde etkileyeceğini merak ediyordu. Fakat zaman gördük ki dizüstü bilgisayarlar masaüstü bilgisayarlardan bile daha fazla aksesuar tüketiyor. İnsanlar bugüne kadar dizüstü bilgisayarlarıyla yaşadıkları deneyimi daha ileri taşımak için klavyeden fareye, ses sisteminden kameraya kadar birçok şey bağladılar. Yani etkileşim merkezi değişti, ama aksesuar ihtiyacı aynen devam ediyor.
Şimdi benzer şekilde tablet çağında ne yapacağımız soruluyor. Tabletler için de durum aynı. Tabletlerin de birçok aksesuara ihtiyacı var ve içinde bulunduğunuz koşullara, kullanım amacınıza göre tabletleri de aksesuarla beslemeniz gerekecek.
Tablet alanında iyi bir ürün yelpazesiyle geleceğiz ve özel toplantılar eşliğinde bunların duyurusunu yapacağız. Renkli koleksiyonlar, kablosuz ürünler, gelişime açık olduğunu düşündüğümüz tüm alanlar bizim erişim sahamıza dahil.
Konu renkli koleksiyonlardan açılmışken, piyasada kişisel beğenilere hitap eden farklı renk ve desenlerdeki ürünlerinizi uzun zamandır görüyoruz. Türkiye’de özellikle tutan bir renk veya desen var mı?
Her yıl tüketicilerin karşısına farklı kişisel zevklere uygun renk ve desenlerde ürünlerle çıkıyoruz. Bilgisayar aksesuarlarının görünümü de artık kişisel bir aksesuar kadar önemli olmaya başladı. Biz de bu ihtiyaca uygun olarak kullanıcıların çantalarıyla, hatta ayakkablarıyla uyumlu olacak ürünler çıkarıyoruz. Koleksiyonumuz her yıl yenileniyor. Bu yaz yine modaya yönelik renkli bir koleksiyonun tanıtımını yapacağız.
Bu konuda sadece renk değil, desen üzerine de çalışıyoruz. Örneğin lale ve parmak izini birleştiren faremiz Türkiye için bu yılın gözde renk ve desen kombinasyonunu ortaya koyan ürünümüz oldu (ed: yandaki resim).
Bu ürünlerle sadece kadınları mı hedefliyorsunuz? Erkekler de ilgi gösteriyor mu?
Bu tarz ürünlerle özellikle kadınlara ve gençlere seslenmeyi amaçlıyor, aksesuarlarla dijital dünyayı renklendirmeyi vaat ediyoruz. Ama bunlar sadece kadın işi değil. Erkekler de rengine ve desenine göre bu tarz ürünlere ilgi gösterebiliyorlar.
Doğal olarak bu tarz renkli ürünler farklı pazarlama taktiklerine ihtiyaç duyuyor. Örneğin renkli ve desenli ürünlerimizin tanıtımında sadece teknoloji yayınlarıyla sınırlı kalmayıp, yaşam tarzına odaklanan yayınlarda da yer aldık. Blog yazarlarıyla projeler geliştirdik. Çevrimiçi hayatın dışında da farklı etkinliklerde tüketicilere ulaşmaya çalıştık.
Oyun konusunda da oldukça geniş bir ürün gamına sahipsiniz. Bu alanda neler yapacaksınız?
Yıl sonuna kadar önem vereceğimiz konulardan biri de PC’lerinde oyun oynayan kullanıcılar olacak. Bu konuda PC’lere yöneldik, çünkü konsol tarafında konsol üreticileri kendi aksesuarlarıyla pazarda hakimiyet kuruyorlar ve bize pek iş kalmıyor.
Bu alanda fare, kulaklık ve klavye ürünlerimizle var olacağız. Ayrıca Türkiye’deki kullanıcıların Türkçe klavyeye doğal olarak ne kadar önem verdiklerini de satış rakamlarından biliyoruz. Bu gerçekten hareketle oyuncular için tasarlanmış G105 ve G510 klavyelerimizi Türkçe olarak tüketicilerle buluşturacağız.
Oyunculara yönelik farelerden MX500 modelimizi G400 olarak yeniden yorumladık. Bu alanda G300 modeli giriş seviyesi, G700 üst seviye ürün olarak yer alıyor. Bu ürünleri teknoloji marketlerinden tek başlarına, veya anlaşmalı üreticilerin oyun için tasarlanmış üst uç sistemleriyle birlikte özel oyun paketleriyle birlikte satın almak mümkün olacak.
Türkiye’nin aksesuar konusunda kendine özgü ihtiyaçları var mı? Bu konuya yönelik çalışmalar yaptınız mı?
Ürünlerin özelleştirme ihtiyaçları konusunda zaman ve bölgeler arasında büyük farklar var. Siz bir ürünü özelleştirmek istediğiniz sürece özelleştirebilirsiniz. Türkiye için de böyle. Eminim ki Türkiye’deki kullanıcıların ürün ve fonksiyon olarak kendilerine özgü bir takım talepleri olacaktır. Biz bununla ilgili olarak Türkiye’deki tüketicilerin eğilimlerini ve beğenilerini ortaya koymak üzere araştırma yapma niyetindeyiz. Hangi renkleri seviyoruz? Teknolojiye nasıl bakıyoruz? Bunları bilmek, anlamak önemli.
Böyle bir proje ortaya koysanız Logitech bunu üretir mi?
Türkiye Logitech’in odaklandığı ülkelerden biri. Bu konuyla ilgili yatırımlar da yapıyor. Yine de masaya yeni bir şey koyduğunuzda bu rekabet ölçeğinde değerlendirilir. Yapılan iş kurumun stratejisiyle ve şirketin gittiği yönle uyumlu olmalıdır. Hani ortaya bize özgü bir şey koysak mutlaka hemen üretilir diyemem, ama göz ardı edilmez.
Şirketin Türkiye’ye genel olarak bakışı nedir?
Türkiye tüm dünyadaki şirketler için ilginç bir konuma geldi. Makro ekonomik büyüme hızı ve genç nüfus yoğunluğu sayesinde herkes gözünü Türkiye’ye dikmiş durumda. Bizim gibi ülkelerin fırsatları daha net hissediliyor ve şirketler bize daha dikkatli bakıyorlar. Biz Logitech Türkiye ofisi olarak 7. yılımızı doldurduk. Bu sürede tüketicilerle etkileşim adına çok yol aldık ve büyük bir birikim oluşturduk. Niyetimiz bu aktiviteleri büyüterek devam ettirmek.
Türkiye hem büyük, hem büyüyen bir pazar. Türkiye’deki tüketiciler bugüne kadar kullandığı ürünleri yenileriyle değiştirdiğinde fark yaşayacağını çok hızlı algılıyor. Yeniliklere bu ölçüde hevesli olan yapan bir toplumda doğru zamanda doğru yatırımı yapanlar, tüketiciyi dinleyenler ve anlayanlar başarılı olacak. Biz Türkiye’de yıllardır devam ettirdiğimiz çift haneli büyüme rakamlarından son derece memnunuz. Bunu da aynen devam ettirmek istiyoruz.
Bir masal var yaşar, uzaklarda
Bu ömür yetmez ona kavuşmaya
