Bayram olunca İstanbul ister istemez biraz boşalıyor. Ancak benim kanaatim ne kadar insan gidiyorsa o kadar da İstanbul'a turist olarak geliyor. Biz İstanbullular nasıl bir yere gitme planı yapıyorsak diğer illerde oturanlar da başka şehirlere gitme planı yapıyor. Kimi Ankara kimi İzmir'e giderken en büyük ilgiyi şüphesiz İstanbul çekiyor. Ben de sizler için tatilin son günü olsa bile İstanbul'da nerelere gidebileceğinize kısa olarak rehberlik yapmak istedim.

Lucca'da bir akşamüstü


İlk olarak artık klasik mekân olmaya aday, benim de en çok sevdiğim yerlerden biri olan Lucca ile başlayın derim. İster pazar günleri yapılan brunch'a gidin ister öğle yemeğine ya da akşamüstü bir içkiye tercih artık sizin. Lucca'ya gitmeye korkmayın Bebek'te herkesin gidebileceği, fiyatları ise diğer restoranlara göre daha uygun olan bir yer. Çok güler yüzlü bir personeli var. Zaten açıldığından beri neredeyse personel hiç değişmiyor. Zaman içerisinde çoğu komi garson oldu. Şimdi onların yerine yeni komiler geldi. Tek değişiklik bu. Onun dışında değişik bir yok. Belki kapıda son model Ferrari görürsünüz. Ancak bu sizi korkutmasın. Mönüdeki fiyatları incelediğimiz zaman o kadar pahalı bir yer olmadığını göreceksiniz. Normal spor giyinmeniz yetiyor. Ancak giyim kuşama dikkat etmek gerekiyor. Öyle gece kıyafeti giyip giderseniz hemen sırıtırsınız. Zaten Lucca Bebek'te oturanların evinin mutfağı gibi kullandığı bir yer. Eve gitmeden uğrayıp yemek yenilen birer içecek içilen çok rahat bir mekân. Aslında bayramda tadı çıkartılacak mekânlar arasında. Çünkü normal zamanlarda çok kalabalık olduğu için şimdi fırsat bu fırsat deyip ben de bayram boyunca keyfini çıkardım. Bayramda iki kez gittiğim mekân çok keyifliydi...


Kale'de bir sabah kahvaltısı

Uzun süredir yazmadığım yerlerden biri olan benim için kahvaltıcı denince ilk akla gelen yerlerden biri olan Rumeli Kale Cafe var sırada. Kendi halinde salaş bir mekân olan Kale Cafe kahvaltı yapmak için çok ideal bir yer. İstanbul'da sadece kahvaltı veren yerlerin başında geliyor. Hafta sonu bin kişi kahvaltı yapıyor. Bayram olunca ister istemez biraz sakin oluyor. Ben de bunu fırsat bilip keyfini çıkardım. Sizde hâlâ kaçırmış sayılmazsınız. Bugün günlerden pazar; güzel bir menemen, tereyağı, hellim, paçanga böreği ve taze kaymak dahil lezzetli ürünlerle kahvaltı yapmak istiyorsanız Kale Cafe'yi öneriyorum. Ancak özellikle tarif etmek istiyorum. Çünkü o sıradaki her yer kale olduğu için yanlış yere gitmenizi istemem. Rumeli Hisarı otobüs durağının hemen yanındaki beyaz bir ev, kocaman bir tabelası var. Celal Abi'ye benden selam söyleyin. Çok hoş sohbet bir adamdır. Kahvaltıdan sonra kahve falınıza bile bakabilir.


Boğaz'da bir romantik yemeğe ne dersiniz


"Peki akşam yemeği yesek nereye gidelim" dediğinizi duyar gibiyim. O kadar çok yer var ki. Ancak başka şehirden gelip Boğaz'ın dışına bir yere gitmeyi kim ister ki. Ben bunu misafirlerimden biliyorum. İlla Boğaz'da bir yer istiyorlar. Benim ilk tercihim Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün Anadolu ayağında bulunan Lacivert. Fiyatlar biraz yüksek ancak buna değecek bir yemek yiyeceğinize emin olabilirsiniz. Hüseyin Usta'nın ellerinden çıkan lezzetli yemekler. Karşınızda Hisar, Bebek manzarası muhteşem olur. Özellikle çift olarak giderseniz Boğaz'ın püfür püfür esen rüzgarında hem de muhteşem bir manzara karşısında romantik dakikalar geçirebilirseniz. Ben nasıl oraya giderim diye soracak olursanız, ulaşım yolunu da hemen aktarayım. Rumeli Hisar İskele Balıkçı'nın hemen yanından tekne seferleri var. Zaten teknenin üstünde Lacivert yazar. Ulaşım için herhangi bir ücret almıyorlar. Üstelik istediğiniz zaman tekrar karşıya geçmenizi sağlıyorlar.


Size değişik birkaç yer daha


"Eğer tüm bunlar bana yetmiyor denize girmek isterim" derseniz, o zaman son günlerin popüler yerlerinden biri olan Sedef Adası'na gidebilirsiniz. Yeni açılan Club Ada Sedef'te hem denize girip hem öğle yemeğini hem akşam yemeğini yiyebilirsiniz. Bir de akşam olduğunda gece kulübünde eğlenebilirsiniz. Deniz taksi ile ulaşım çok rahat sağlanıyor. Kartal ya da Fenerbahçe'den deniz taksiye binip gidebilirsiniz. Ambiyans ve yemekler muhteşem, çok sempatik ve güler yüzlü bir işletmecisi var: Aydın Samanlı. Zaten hemen farkına varırsınız. Biraz sohbet edin akşamüstü içkiler Aydın'dan olur. Çünkü çok bonkör ve müşterinin kıymetini çok iyi bilir. Bu bana uymadı derseniz bir iki tane daha alternatif vereyim o zaman. Artık balıkçı semti olan Arnavutköy'e gidebilirsiniz. Tercihi size bırakıyorum. Çünkü çok sayıda balıkçı var. Arnavutköy Balıkçısı , Eftelya Balıkçısı ve Sur Balık en iyiler arasında yer alıyor. Hepsi kendi aralarında lezzet olarak yarışırlar. Fiyatları hemen hemen aynı. Ne içeceğinize bağlı. Eğer içki içmezseniz fiyatlar gayet makul. Eğer kazıklandığınızı hissederseniz benim adımı söylemeniz yeter. O kadar nazımız geçer, size de gereken yapılır. Bir kereye mahsus. Çünkü rehberlik yapıyorum. Mahcup olmak istemem. Hâlâ "Yetmez başka neresi var" diyorsanız İstinye Park Masa'da keyif yapabilirsiniz. Etiler Günaydın Steakhouse'da et yiyebilirsiniz. Ya da hemen Günaydın'ın biraz ilerisinde Big Chefs'te hem yemek hem tatlı keyfi yapabilirsiniz.