Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Hesitation Marks / Nine Inch Nails – Albüm İnceleme
Yorum Sayısı: 3,833
Konu Sayısı: 3,634
Üyelik Tarihi: Sep 2011
Rep Puanı: 6,050
Cinsiyet: Erkek
Meslek: İşletme
İşletim Sistemi: win7
Bilgisayarım: phılıps
İnternet Tarayıcı: Google Chrome
Nerden: Dünyadan
Takim: galatasaray
#1
Nine Inch Nails, yaklaşık 5 yıl aradan sonra ‘Hesitation Marks’ albümü ile geri döndü. Öncelikle bu 5 yıl ara için bir sessizlik dönemi demenin pek doğru olmayacağını belirtelim. Zira Nine Inch Nails ile eş anlamlı olarak kullanabileceğimiz isim olan Trent Reznor, bu dönemde ‘The Girl with the Dragon Tattoo’ ve ‘Social Network’ filmlerinin müziklerini yaptı ve kendisi de içinde olmak üzere eşi Mariqueen Reznor’un solist olarak yer aldığı How to Destroy Angels grubunu ortaya çıkardı. Tüm bu yoğun çalışmaların ardından enerjisini Nine Inch Nails’in yeni albümü için harcayacağını belirten Reznor, albümü nihayetine vardırarak üretim hattının bir meyvesini daha takipçilerine sundu.

Yeni albüm Hesitation Marks’ın beklentilerimizi karşılayamadığını önceden söyleyelim. Fazlasıyla elektronik olan ve yer yer pop tınıları içeren albümde şahsen eksikliğini en çok hissettiğim şey albümdeki parçaların Nine Inch Nails’in ilk dönem şarkılarında bolca içerdiği öfkeden yoksunluğu. Bir geri dönüş albümünde öze dönüş umudu taşıyorduk ama karşımıza yepyeni bir şey çıktı. Bu albüm için Nine Inch Nails etiketi değil, yeni bir grup imzası atsaydı Reznor, itiraz etmezdik. Kötü bir albüm deyip atamayacağımız bir albüm var karşımızda; ama dinledikçe içinde eski Nine Inch Nails’i; takırtısını, cızırtısını, öfkesini daha çok aradığımız bir albüm bu aynı zamanda.

Yarısı İyi Yarısı Kötü

Albüm 52 saniyelik intro niteliğindeki “The Eater of Dreams” isimli şarkı ile başlıyor. Reznor, bu 52 saniyelik müziği devam ettirip 2 saat sürdürse ve bunu albüm yapsa itiraz etmem. Reznor adeta Nine Inch Nails’in geçmişte içerdiklerini geleceğe taşıyabilecek sound’u bu 52 saniye içerisinde resmetmiş ama o 52 saniye ile sınırlı bırakmış vaadini.

İkinci şarkı “Copy of a” albümün en gaz ve olabildiğince güzel parçası. Şarkı aynı zamanda grubun yeni konserlerinin de açılış şarkısı. Klavyenin koşturduğu şarkı için damara teknolojik adrenalin salan bu özelliğiyle bir ‘Neo-Hand that Feeds’ denebilir pekala. Üçüncü parça “Came Back Haunted” ise Year Zero albümüne yaraşır nitelikte bir şarkı.

Survivalism’i andırdığını söyleyebilirim. Şarkının bir de David Lynch tarafından çekilen klibi olduğunu belirelim. Dördüncü parça “Find My Way”i Reznor sanki çok severek söylemiş. Şarkı çok basit ve rutin bir melodiye sahip. İki üç dinlesem sıkılırım denir ilk dinlendiğinde. Ama nedense bu sonuca gelinmiyor. İlaç gibi, sakinleştirici gibi tatlı bir bağımlılık yaratıyor.

Aynı şarkının Deluxe Edition’da ‘Onneohetrix Point Never Remix’ isimli bir remix’i mevcut; ki bu remix’e bir parantez açmak lazım. Kilise orglarını andıran seslerin hakim olduğu arka planda birbiriyle uymayacak, olmayacak sesler, inanılmaz tatlı bir uyumla kullanılmış. Şarkıyı kulaklıkla dinlerken ister istemez insan arka planda ne olup bittiğine odaklanıyor.

Reznor, burada adeta ‘istesem aklınızı alırım, olmazı olur yaparım’ demiş bize. Reznor ayrıntıda saklıdır diyerek kulak veriyoruz biz de o sese. Albümün altıncı parçası (evet beşi geçtim) Dissapointed için albümün kalbi denebilir. Diğer şarkılarla birlikte dinlenildiğinde sanki yapılmak istenen, bu şarkıda vücut bulmuş gibi hissediliyor.

Tatlı tatlı akıp giden ve yine ayrıntısında tatlı sürprizler içeren şarkı, çok başarılı bir kıvama sahip. Yedinci parça “Everything” ise Nine Inch Nails tarihinin en mutlu şarkısı. Şarkı internette yayınlandığında “Şaka mı bu” gibi tepkilerle karşılaştı. Buna karşın 80’lerin gençlik rock şarkılarını andıran “Everything” kötü bir şarkı değil ve şarkıyı sevenler de sevmeyenler kadar çok.

Şarkının altında yapılan yorumlar içerisinde bir Gandhi alıntısı cuk oturuyor diyebiliriz: “Önce seni görmezden gelirler, sonra seninle dalga geçerler, sonra seninle savaşırlar, sonra sen kazanırsın”. Reznor, “Everything” bir nevi “Old-school Nine Inch Nails” çalışması ortaya çıkarmış.

Albümde buraya kadarki şarkıları anlattıktan sonra “E hani kötü albümdü” dediğinizin farkındayım. Ama sorun da buradan sonrasında. Albüm, bu noktadan sonra özelliksiz şarkılarla sıkıcılaşıyor. Geriye kalan şarkılar içerisinde “All Time Low” ve “While I’m Still Here”’ı görece kabul edebiliriz ama diğer şarkılarda bir club havası var diyebiliriz.

Reznor mesafeli müziğinden çok taviz vermiş bu noktada. Küfür bitmiş. Albümün geri kalanı pek dinlenmeyi hak etmiyor maalesef. Daha ortalama dinleyiciye hitap eden, özgünlüğünü yitirmiş, kayıp veya zorlama şarkılar bunlar. Tek bir tesellim var, o da Reznor’un üretiminin sonlanmayacağı. “Albüm bitmiş neyse” diyorum şimdi. Birkaç şarkımız da var elimizde. Bakalım sırada ne var!

Konser Kayıtlarına Dikkat

Albümü pek beğenmesek de Nine Inch Nails’in dönüşünü sırf Youtube’a düşen yeni konser kayıtlarından dolayı bile kutlayabiliriz. Zira burada çok başarılılar. Beş kişiden oluşan sahne ekibinde Reznor’un sağında yeniden Robin Finck yer alıyor. Danny Lohner’ın olmasına alıştığımız sol tarafında ise Telefon Tel Aviv’den Joshua Eustis yer alıyor. Vurmalıların başında Ilan Rubin, synthesizer da ise Alessandro Cortini yer alıyor.

Tüm bu isimler için tek başlarına davulcu, gitarcı gibi sıfatlar kullanmanın yetersiz kaldığını söylemek lazım. Çünkü hepsi konser sırasında birden fazla enstruman kullanıyorlar. Hatta bazen bir şarkı içerisinde bile. Örneğin vurmalı çalgılarda adını andığımız Ilan Rubin, bazı şarkılarda çello çalıyor. Rubin bu durmu şu cümle ile anlatıyor: “Sahnede 5 kişiyiz ama 30 kişiye yetecek enstruman kullanıyoruz”.

Gelelim konserlerdeki şarkılara. Açılışta yer verilen “Copy of a” konser kayıtlarında daha bir coşkulu ve güzel. “Dissapointed” ve “Find My Way” de daha çok sert şarkıların yer verildiği bu tur kapsamında hem bir yenilik tadı veriyorlar hem de nefes aldırıyorlar.

Geriye kalan şarkılar genelde “Wish”, “Closer”, “Surivalism”, “Head Like a Hole”, “March of he Pigs” gibi sert şarkılardan oluşuyor ve bir anlamda açlık gideriyor. 89 tarihli “Pertty Hate Machine” albümünde yer alan “Sanctifed”da düzenlemesi yeniden yapılmış ve yeni bir şarkıya dönüşmüş haliyle tur kapsamındaki hemen her konserde çalınıyor.

http://www.youtube.com/watch?v=1RN6pT3zL44

alıntı
82688081_3749748_4241322423441.gif
Bir masal var yaşar, uzaklarda
Bu ömür yetmez ona kavuşmaya


b-491535-sdrhd.gif
Cevapla


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi



10tl.net Destek Forumu -

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping