Konuşmasında Samsung'un Dijital Fotoğraf Makinesi pazarında hedeflediği konumdan bahseden Güler:

"Bu sene sonuna kadar 180 bin adet Fotoğraf Makinesi satmış olmayı hedefliyoruz. Genel pazarda liderliğe yürüyoruz, bunu alt segment ürünlerden ziyade katma değerleri Smart fotoğraf makinelerinin satışını arttırarak gerçekleştireceğiz." sözleriyle Samsung'un pazar hedefini ve bu hedef doğrultusunda Smart Makinelerinin hangi konumda olduğundan bahsetti.

Konuşmasının devamında artık insanların beklentilerinin farklı yönlere kaydığını belirten Cenk Güler:

"Teknolojideki yeni trend her an her yerde bağlantı ve paylaşım. Smart fotoğraf makinesi olarak adlandırdığımız bu ürünler; Wi-fi, e-mail, facebook, youtube, cloud bağlantı kurma özellikleri ile her geçen gün daha çok ön plana çıkıyor. Artık fotoğraf makinesinin pikseli, zum’u, çekim kalitesi kadar, fonksiyonel özellikleri de tüketiciler için önemli. Özellikle tüm dünyadaki sosyal medya ile paylaşım trendi fotoğraf makinelerini de farklılaştırıyor. Tüketicilere internet üzerinden paylaşım imkanı vermek çok önemli. Samsung olarak “Akıllı Dünyanın En Akıllısı“ olma vizyonumuz dahilinde Smart Fotoğraf Makinelerinin de yeri bu anlamda çok büyük." konuşmasıyla Samsung'un Smart Makineleriyle beraber hedeflediği asıl özelliğin, hızlı paylaşım olduğnu söyledi.

Samsung, Smart Makinelerinde yer alan paylaşım özelliğini kendi cümleleriyle şu şekilde aktarıyor:

"Her an her yerde fotoğraflarınızı paylaşmak Samsung Smart Fotoğraf Makineleri ile artık çok daha kolay
Samsung’un Wi-Fi’yı destekleyen teknolojisi ve özellikleri, bir yandan her seviyedeki fotoğrafçıların fotoğraf deneyimlerini daha akıllı ve daha kolay paylaşılabilir bir hale getirirken, diğer yandan da görüş rahatlığı sağlıyor."



NX serisi” fotoğraf makinelerimiz ile liderlik etmeyi hedefliyoruz. Samsung olarak pazarın büyümesini beklemeden biz kendimiz pazarı yarattık ve büyütmeye başladık. Şu ana kadar yılın ikinci yarısında sattığımız ve satıyor olacağımız adetlerle de bunu kanıtlıyoruz. Son 1 yıl içinde NX serisi aynasız fotoğraf makinelerinin satışında 10 kat büyüdük” diye belirtti.

Cenk Güler'in sunumunun ardından sahneye alkışlarla davet edilen ünlü İranlı fotoğrafçı Reza, projeye nasıl dahil olduğunu ve Samsung'un Smart Makinelerini ilgili kullandığı süre boyunca edindiği izlenimlerden bahsetti. Smart Makinelerin anında paylaşma özelliğinin profesyonel fotoğrafçılık için öneminden bahseden Reza, ufak bir örnekle konuyu pekiştirdi:

Bazı gittiğimiz yerlerde askerler fotoğraf çekmemizi istemiyorlar. Çektiğiniz fotoğrafları silmenizi isteyebiliyorlar. Hatta fotoğraf makinenize el bile koymak isteyen oluyor. Ama şimdiki teknoloji sayesinde çektiğiniz fotoğrafları anında gönderme şansına sahibiz."

National Geographic Channel'in projeye verdiği desteğe de değinen Reza, bu iki büyük firmanın yaptıkları işler açısından birleşmesinin ne kadar önemli olduğuna da değindi.

Basın toplantısının sürpriz isimlerinden biriyse dünyaca tanınan bir başka savaş muhabiri Çoşkun Aral oldu. Basın toplantısının ardından geçilen soru cevap bölümünde, ilk soru sürpriz bir şekilde Reza'dan Çoşkun Aral'a geldi. Mikrofonu eline alan Aral'ın cevabıysa Samsung Smart Makinelerinin kendi açısından önemini vurguluyordu.

Bu makineler benim ve Reza'nın elinde 30 yıl önce olsaydı; dünyanın kaderini değiştirebilirdik." sözüyle iddialı bir giriş yapan Çoşkun Aral, Smart Makinelerin önemini ve yaşadığı süreçte ne kadar faydalı olabileceklerine değindi.

Çoşkun Aral'ın keyifli sohbetinden sonra basın mensuplarının sorularına geçildi. Biz de o soru-cevaplardan önemli olan kesitleri aktaracağız.

Soru: Neden sadece NX 20 modelinizde vizör var? Diğer modellerinizde niçin vizör tercih etmediniz?

Cenk Güler: Tüketiciler artık vizörden değil ekrandan görmek istiyor. Bu istek sadece ülkemizde değil tüm dünyada bu yönde ilerliyor.




Soru (Çoşkun Aral): Samsung kendi optik teknolojisini üretecek mi? Cam tasarımını çıkaracak mı?

Cenk Güler: Bundan önceki seneler Samsung'un çıkardığı 20 modelin 15'inin teknolojisi başka firmalar tarafından yapılıyorduysa; şu anda %85 oranında Samsung, ürünlerinde kendi teknolojisini üretiyor. Gelecek sene tamamını biz üreteceğiz.

Soru: Sosyal medyanın öneminden bahsettiniz. Smart Makinelerinin aşırı ve etik olmayan yanlış kullanımını ihtimali için neler diyeceksiniz?

Reza: Herşeyin iki yüzü vardır. Hayattaki herşey için geçerlidir bu... Bal çok lezzetlidir, ancak aşırısı sizi rahatsız eder. Dünyanın en iyi ilacını kullanabilirsiniz, ancak aşırı ve yanlış kullanırsanız sizi hasta edebilir. Bıçakla karpuz kesebilirsiniz, fakat bazıları onla insan da öldürebilir. Bunun yüzünden bıçak kullanmayı bırakmamız mı gerekir...

Soru-Cevap kısmından sonra basın toplantısı sona erdi. Basın toplantısıyla ilgili paylaşmak gereken son bir notda; Smart Makinelerin çıkışı doğrultusunda başlatılan bir yarışma... Samsung'un başlattığı, jürinin ünlü fotoğrafçı Reza olacağı yarışmanın konsepti "Benim Şehrim" olacak. 5 Kasım-3 Aralık 2012 tarihleri arasında yapılacak yarışmada konsept birincileri Samsung smart fotoğraf makinesi kazanırken, yarışma ana birincisi ise bir yakınıyla birlikte National Geographic kaşifi Nevada Wier eşliğinde New Mexico’nun başkenti Santa Fe’de unutulmaz bir National Geographic Expeditions fotoğrafçılık atölyesine katılma hakkı kazanacak.

Yarışma ile ilgili ayrıntılı bilgileri buradan edinebilirsiniz.

Basın toplantısının ardından Reza'nın vereceği seminer için kısa bir ara verildi. Aranın ardından salona girdiğimizde, insanların seminere yoğun ilgi gösterdiğini gördük. Gelen ziyaretçiler yerlerini aldıktan sonra 2000'den fazla fotoğrafı dergilerde kapak olan Reza'nın semineri ışıkların kararmasıyla başladı.

Verdiği seminerde fotoğraflarının güzelliğinden çok ne anlattığını, arka planını açıklayan Reza, çektiği fotoğraflarla ilgili anektodlarını paylaştı.

Yukarıdaki fotoğrafın anısını fotoğrafın sahibinden, Reza'dan, dinleyerek yazıyı sonlandıralım:

"Bu fotoğrafın aslında ilginç bir anısı vardır. Burada gördüğünüz fotoğrafı çekmeden önce çok aç bir şekilde dolaşıyordum. Sonra bir anda bu çocuklara denk geldim. Elimdeki kamerayı gördüklerinde peşimi bırakmadılar ve kendilerini çekmemi istediler. Onlara gitmelerini, çok aç ve yorgun olduğumu, fotoğrafı çekecek durumda olmadığımı anlatmaya çalıştım. Ama dinlemediler. Kamerayı kaldıracak halim bile yoktu fakat hala peşimde dolaşıyorlardı. En sonunda dayanamadım ve tamam dedim, bir fotoğraf çekeceğim ama sonrasında gideceksiniz. İşte o andan sonra çektiğim bu fotoğraf, benim en meşhur fotoğraflarımdan biri haline geldi..."